Risaleleri tefsir etmenin, ahir zaman konularında Bediüzzaman'ın açık ifadelerini tevil etmenin altında "bunlar doğruysa ne yaparız, Bediüzzaman'ın dedikleri çıkmıyor" gibi düşüncelerden kaynaklanan korkular olabilir.
Bediüzzaman ele aldığı konuları çok titiz ve olması gerektiği gibi net bir şekilde açıklamıştır. Anlattıklarında herhangi bir çelişki veya gerçeğe uygun olmayan bir şey yoktur. Ahir zamanla ilgili söylediği sözler belirttiği tarihlerde aynen gerçekleşmiş, bir çoğu da belirttiği zaman geldiğinde gerçekleşmektedir.
Herhangi bir tevil yapılmadan, ön yargısız olarak bakıldığında konunun çok açık olduğu, her şeyin yerli yerine oturduğu anlaşılacaktır. Bediüzzaman'ın anlatımlarının Kuran'a ve Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerine tam olarak uyduğu görülecektir. Bunun sonucunda insanların Bediüzzaman'a olan güvenleri sevgi ve bağlılıkları, Risale-i Nur'un bütününde anlatılanlara inançları artacaktır. Peygamber Efendimiz (sav)'in Hz. Mehdi'yle ilgili çok ayrıntılı hadislerine rağmen hangi sebeple olursa olsun bu konuda yanlışlığa düşmek, geçeği inkar etmek mümine yakışmaz.
Allah'a güvenmek, yersiz korkulara kapılmamak gerekir. Mümine yakışan Peygamber Efendimiz (sav)'in hadislerine güvenmek, Bediüzzaman'ın açıklamalarına güvenmek, gelişen olayları bu çerçevede önyargısız olarak değerlendirmektir.
Category:
adnan oktar,
ahir zaman,
alamet,
bediüzzaman,
harun yahya,
isa,
kuran,
mehdi,
müceddid,
müctehid,
mürşid,
risalei nur
| 0 Comments